HER İNSAN BİR DEVLETTİR
& Bu kişi devletinin, bir hâkimi, bir de savcısı vardır.
& Her insanın adeta beyni savcı, vicdanı ise hâkimdir.
& Desene insan devletinin bir savcısı bir de hâkimi vardır.
& Keza her insanın adeta kamu ve özel hukuk alanı da bulunur.
& Özel hukuk alanı adeta kişinin özel alanını, fıtratını, kamu hukuku alanı ise kişilerin genelinin ortak alanını, toplumların huzurunu ve geleceğini ilgilendirir.
& Bu kişi devletinin özel ve kamu hukuku yaptırımı ise cennet ve cehennemdir.
& Bu kişi devletinin kolluk güçleri ve hukuki yaptırımı ise ahiret inancıdır.
& Ahirete inanan insan, Allah hakkı ve kul hakkını ihlal edemez.
& Ederse ahiret hayatında hâkimlerin hâkiminin huzuruna çıkacağını ve muhakeme olacağını bilir.
&İstihbarat defteri ona hesap görücü olarak yetecektir.
& Suç dosyasında ne küçük ne de büyük ne yapmışsa hepsi yazılmıştır.
& Kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onu O kitapta görecektir.
& Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa, onu da O kitapta bulacaktır.
&İnkâr ve itiraz etse de şahitler / tanıklar (el, dil ve bel) onu yalanlayacaktır.
& Onların dünya hayatında yaptıklarını, ahirette, Allah, Resulü ve bütün müminler göreceklerdir.
& Bu yasalar gereği, klasik dönemlerde ahiret inancı güçlü olduğundan suç oranı daha düşüktür.
& Ahiret inancı zayıflayan toplumlarda, suç oranı artmış olduğundan yeni çözüm olarak kolluk güçleri devreye sokulmuştur.
& Ancak her insanın başına bir polis dikemeyeceğimize göre, ahiret inancı daha güçlü bir yaptırım olsa gerektir.
& Teknoloji ve mobeseler gelişse de iki omuzumuzda bulunan mobeseler kadar henüz etkili olamamışlardır.
& Desene kişi devletlerinde özel ve kamu hukukunun ayrı bir yeri vardır.
& Gerçi kişi devletleri pek çok toplumda hâlâ hâkim olduğu bilinmektedir.
& Devlet tüzel kişilik olarak kurumsal hale getirilse de kendi kurduğu kişi devletinin yasasına uymayı terk edememiştir.
& Kendi devletini kendi kurmuştur, kendi hukuki yaptırımınıda kendi yapmaktadır, kurumsallaşmayı henüz anlayamamıştır.
& Bu bağlamda kamu ve özel hukukun sahası doğru bir şekilde belirlenmelidir.
& Takibi şikâyete bağlı suçlar yani insan hakkını ihlal eden suçlar ile resen kovuşturulan kamu suçları birbirinden doğru olarak ayrılmalıdır.
& Bu hukuk branşlarının birbirinden ayrılması önem arz eder.
& Bu bağlamda kişilerin özel hayatlarındaki günahlara müdahale kıyamet alameti sayılır.
& Desene kişinin özel hukuku, özel alanını, kamu hukuku genel olarak birlikte yaşam alanını ilgilendirir.
& Tarihteki kavimlerin yaptıklarına müdahaleler, takibi şikayetin dışında kamu hukuku alanını bozdukları içindir.
& Birlikte yaşam alanındaki davranışların nasıl olacağı konusunda üst otorite ve kanun koyucular yani Şârî tarafından koyulan ilkeler esas alınmalıdır.
& Bu ilkelerin muhatabı insandır ve insanın davranışlarını esas alır, bunlar için hukuki yaptırımlar getirir.
& Desene iç ve dış hukukumuz için genel ve özel yasalar konulmuştur.
& Bu yasalarla insanlar adeta kendilerini yönetirler.
& Keza insan, kendi kendini yönetirken, kendi kendine ceza da verebilir.
& Bu ceza adeta uyarı olur, kınama olur.
& Bu ceza idari bir ceza da olabilir.
& Bu cezayı beyin verebilir.
& Bazen de insan kendi kendine adeta adli ceza da verebilir.
& İşlediği günahtan tövbe ile hükmü geri de bırakabilir.
& Vicdanı onu mahkûm da eder, vicdanen cezasını da çekebilir.
& Desene her insanın adli ve idari yargısı vardır.
& Keza her insanın adli ve idari yaptırımı da vardır.
& İnsanın hukuk düzeni, insanın kamu düzenini korumak için vardır.
& İnsanların iç hukuklarını tanzim eden yasalar ile dış hukuklarını tanzim eden yasaları da bulunur.
& İnsanların iç hukukları sübjektif olduğundan genellikle tanzim edilemezler.
& İnsanın iç hukukunun yasaları tevkifi olup taabbudi yasalardır.
& Bu yasalara eklenti ise bir bidat sayılır.
& İnsanların dış hukuk yasaları objektif olduğundan ve sosyal yapıların değişmesiyle değişebileceğinden genellikle tanzim edilebilirler.
& Kişilerin haklarının ihlali konusunda genellikle katî delille takibi şikâyet esas alınır.
& Bu da mağdurun zannî delille değil de iddia edenin iddiasınıyeterli delille yola çıksa da kesin delille suçluluğunun ispatlanması gerekmektedir.
& Zira şüpheden ise sanık yararlanır.
& Münafıklığın kol gezdiği dünyamızda buna daha da ihtiyacımız bulunmaktadır.
& Basit şüphe, makul şüphe, yeterli ve kesin şüphe / delil ayrımı suç isnadında çok önemlidir.
& Ceza da hata etmektense şüpheden sanığı yararlandırmak evrensel ve kadim ilkelerimiz bulunmaktadır.
& Bu bağlamda ceza vermektense mümkün olduğunca şüpheden sanık yararlandırılır.
&Bu ilkeler genel geçer ve kadim ilkelerimiz olmuştur.
&Bugün bilgi ve teknoloji çağında münafıklığın ilacı da bulunmuştur.
& Çağımızda beynin ve düşüncenin okunduğu dünyaya evriliyoruz.
& Her türlü şüphe ve münafıklığın ilacının bulunduğu bir dünyada her şey bambaşka olacağa benziyor.
& Bu bilgi ve teknoloji çağı, yeni hukuk branşlarının doğmasına imkân sunacaktır.
& Keza bu durum meri hukuk normlarının da yeniden inşasını zorunlu kılacağa benziyor.
& Yenidünya düzeninde günümüz dünyasından bambaşka bir dünyaya evriliyoruz.
& Kemerlerinizi bağlayınız, nöronlarınızı kontrol ediniz. Saygılarımla.