Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi'nin ev sahipliğinde 16-18 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirilecek olan Uluslararası Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması Sempozyumu’nda Erzincan’ın tarihi ve kimliği konuşulacak.
Sempozyumda çok sayıda konu ve konuk adeta gündem yaratacak. Erzincan tarihine ve manevi dünyasına yön verenlerden biri de şüphesiz Terzibaba Hazretleri... Erzincan’ın gönül sultanlarından Terzi Baba Hazretleri, ahlakı ve hikmetiyle insanlara örnek olmuş bir manevi rehberdi. Bugün Terzi Baba Türbesi, Erzincan’ın maneviyatını yaşatan en kıymetli mekânlardan biri konumunda.
Aylardır yolculuk eden gariban görünümlü bir dervişin yolu Erzincan'a düşer. Urbası yıpranmış yer yer sökülmüş olduğundan tamir edecek bir terzi arar. Kime gitse, "at bunu, tamiri mümkün değil" cevabını alır". Bazıları da onunla alay eder.
Taşçı Han'da en son uğradığı Terzi Vehbi'ye mahzun bir şekilde durumunu anlatır. Bu terzi diğerlerinden farklıdır. Urbayı tamir etmek için alır, güzel sözlerle dervişin gönlünü hoş eder ve ertesi günü gelmesini söyler.
Derviş urbasını telim almak için geldiğinde onu hem tamir edilmiş, yıkanıp ütülenmiş bir şekilde bulur. Üstelik terzi, "Sen Erzincan'ın misafirisin" diyerek ücret de almaz.
Gördüğü muameleden bahtiyar olan derviş, ellerini açıp yakarmaya başlar; "Ya Rabbi şu terziye velilik makamlarını nasip et. Ya Rabbi, şu terziyi erenler kervanına katılanlardan eyle".
Dervişin gidişinden sonra Terzi Vehbi'ye bir haller olur. Onun için başka bir alemin kapısı açılmıştır sanki. Artık dili zikirden, gönlü Hak'tan ayrılmıyor; dünya metaına tamah etmiyordur.
Mevlana Halid Hazretlerinin halifelerinden Abdullah Mekki Hazretleri manevi bir işaretle Erzincan'a gelir. Kendisinde manevi bir emanet vardır ve burada onu teslim edeceği kişiyi aramaktadır. Şehirdeki herkes onu ziyaret için akın eder. Ancak günler geçtiği halde o, aradığı kişiyi bulamamıştır.
Abdullah Mekki Hazretleri bir cuma akşamı, kırk yıldır olduğu gibi yine o akşam da Kadiri tekkesine giden Terzi Vehbi'yi görür. Aradığı kişinin o olduğunu hemen anlar. Onunla tanışır, hasbihal eder. Şehrin ileri gelenleri Abdullah Mekki Hazretlerinin terziye ilgisine anlam veremez.
Hazret Terzi Vehbi'ye aylardır kendisini aradığını, kabul ederse ona manevi bir emanet vermek istediğini söyler. Emanetin ne olduğunu bilmeyen Terzi Vehbi, dünyalık birşey istemediğini anlatmak için şöyle der: "Vallahi dünya malı için Allah demem".
Bunun üzerine Hazret, "Oğlum hadi git. Sen bulacağını buldun. Teslim edeceğim emanet, seni dünya sevgisinden kurtarmaktan başka bir şey değildi" der ve emaneti sahibine teslim eder.
Terzibaba artık bir Nakşibendi şeyhidir. Zamanla şöhreti artar, duasını almak için yanına uğrayanlar, çoğalmaya başlar. Taşçı Han'ın kendi halindeki terzisi, Erzincan'ın Terzi Baba'sı olur...