Başkan Korkmaz: “Çözüm Gibi Sunulan Belirsizlikler, Millî Birlik Zemininin Altını Oyuyor”

Ahmet Korkmaz, kamuoyuna yansıyan yeni çözüm süreci iddialarına ve terörle mücadeleye dair siyasi tutarsızlıklara yönelik, toplumun adalet ve güvenlik beklentisinin siyasi hesaplara kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Ahmet Korkmaz, açıklamasında devletin asli görevlerinden birinin milletin güvenliğini koşulsuz biçimde teminat altına almak olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Terör örgütleriyle yürütülen gizli kapaklı temaslar ya da kamuoyuna yansıtılan müphem söylemler, milletin zihninde yıllardır silinmeyen sorular bırakmaktadır. Devletin görevi müzakere değil, mücadeledir. Güvenlik ve adalet, günlük siyasi ihtiyaçlara göre şekillendirilemez.”

“Hukuk, Kimliğe Göre Değil, Suça Göre İşlemeli”

Korkmaz, son günlerde bazı siyasetçilere yönelik adli süreçlerin hızla işletildiğini, buna karşılık terörle iltisaklı yapılara dair süreçlerin gevşek biçimde ele alındığını kaydederek şunları söyledi:

“Eğer hukuk sistemi bir kişi için zindanı, diğer kişi için Meclis kapısını açıyorsa; burada adaletten söz edilemez. Bu çifte standart, yalnızca hukuk devletini değil, milletin vicdanını da yaralar. Kimsenin aidiyeti ya da unvanı, onu adalet karşısında ayrıcalıklı kılmamalıdır.”

Ahmet Korkmaz, çözüm süreci adı altında daha önce yaşanan güvenlik zafiyetlerine dikkat çekerek, benzer senaryoların tekrarlanmasının Türkiye’ye ağır faturalar ödetebileceğini ifade etti:

“Geçmişte 'çözüm' adı altında silahların gölgesinde atılan adımlar, hem güvenlik güçlerimizi hem de vatandaşlarımızı hedef haline getirmiştir. Bugün yeniden benzer bir sürecin gündeme taşınması, özellikle şehit aileleri başta olmak üzere, milletimizin geniş kesimlerinde derin bir kırılmaya yol açmaktadır. Türkiye’nin ihtiyacı çözüm değil; tutarlılık, açıklık ve kararlılıktır.”

Korkmaz, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Biz Anahtar Parti olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terör karşısında en ufak bir taviz vermemesini, mücadelesini kararlılıkla sürdürmesini ve her adımın kamuoyuna açıklıkla anlatılmasını savunuyoruz. Devlet yönetimi, milletle araya sis perdesi çekilerek yapılamaz. Bu topraklarda birliğin temeli, eşit vatandaşlık ve kesintisiz adalettir. Gerisi suyu bulandırmaktır.”