Başkanı Ahmet Korkmaz, kamuoyunda gündeme gelen sahte diploma ve usulsüz akademik atama iddialarına ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu. Korkmaz, konunun yalnızca adli değil, aynı zamanda toplumsal güven açısından da değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Başkan Korkmaz açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:
“Akademik kariyerin temelini oluşturan diplomaların ve unvanların şaibeli şekilde elde edildiği iddiası, yalnızca bireysel bir hukuki mesele değildir; aynı zamanda toplumun adalet duygusuna, eğitim sistemine ve gelecek nesillere olan inanca da zarar vermektedir. Gerçekliği netleşmemiş olsa dahi bu tür haberlerin gündeme gelmesi dahi başlı başına düşündürücüdür.”
Kamuoyunda "400 akademisyenin sahte diplomayla atandığı" yönünde yayılan haberlerin, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yalanlanmış olmasının önemli olduğunu belirten Korkmaz, kamu kurumlarının bu süreçte daha etkin bir bilgilendirme sorumluluğu taşıdığını vurguladı.
“Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin açıklamasına göre iddialar somut bulgulara dayanmamaktadır. Ancak bu durum, sistemin tamamıyla güvende olduğu anlamına gelmemelidir. Özellikle eğitim ve adalet gibi toplumsal temel taşlarda atılacak her adım, denetim mekanizmalarıyla desteklenmeli ve kamuoyunun bilgiye açık şekilde ulaşabileceği bir şeffaflıkta yürütülmelidir.”
Ahmet Korkmaz açıklamasının devamında, meseleyi bir siyasi tartışmadan öte, bir güven sorunu çerçevesinde ele aldıklarını ifade etti:
“Anahtar Parti olarak bizler, meseleleri siyasi pozisyonlardan bağımsız bir devlet sorumluluğu perspektifiyle okumayı esas alıyoruz. Bu bağlamda; eğitimde liyakat, kamu görevlerinde şeffaflık ve kurumların denetlene bilirliği her zaman savunmamız gereken ilkeler arasında yer almıştır. Akademik alan, bilgi kadar güven üretir. Bu güvenin sarsılmasına izin verilmemelidir.”
Açıklamanın sonunda, kamuoyuna yalnızca resmi kurumlarca yapılmış doğrulanabilir açıklamalara itibar edilmesi çağrısı yapılırken, bilgi kirliliğine karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı. Ahmet Korkmaz, sürecin takipçisi olacaklarını belirterek, toplumsal sorumluluğun her alanda canlı tutulması gerektiğinin altını çizdi.