Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hadi Sağlam, organ naklinin İslam hukuku açısından değerlendirilmesine dair önemli açıklamalarda bulundu. Sağlam, bu konunun hem dini hem bilimsel temellerle ele alınması gerektiğini belirtti.
Vücut Allah'ın Emanetidir
Prof. Dr. Sağlam, insan vücudunun Allah’ın bir emaneti olduğunu vurgulayarak, kişinin bu emanete riayet etmesi gerektiğini ifade etti. Beden üzerinde sınırsız tasarruf hakkının bulunmadığını dile getiren Sağlam, bu bağlamda organ nakli konusunda dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
Ölümün Tanımı Üzerindeki Tartışmalar
Organ naklindeki temel meselelerden birinin ölümün ne zaman gerçekleştiği olduğunu belirten Sağlam, beyin ölümü ve kalp ölümü tanımları arasındaki farklara dikkat çekti. Beyin ölümünün gerçekleşmesi durumunda işe yarar organların alınabileceğini, ancak kalp ölümünden sonra organların kullanılamayacağını ifade etti.
Caiz Görülen Durumlar
Sağlam, çift organların (örneğin böbrek) naklinin, vericiye zarar vermemesi şartıyla caiz olduğunu, ancak ölüm riski taşıyan organların (kalp gibi) nakline izin verilmediğini söyledi. Bu kararın, uzman bir heyetin değerlendirmesiyle verilmesinin önemine dikkat çekti.
Tıbbi Gelişmelerin Rolü
Yapay organların geliştirilmesinin, gelecekte organ nakli tartışmalarını yeniden şekillendireceğini öngören Sağlam, mevcut şartlarda organ naklinin hayat kurtarma amacıyla yapılmasının önemli olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Sağlam, organ naklinin İslam dinine göre belirli şartlar altında caiz olduğunu, ancak bu konuda dini ve tıbbi otoritelerin iş birliğiyle ortak bir akıl oluşturulmasının en isabetli yol olacağını ifade etti.
Bu açıklamalar, organ nakli gibi hassas bir konuda İslam hukukunun yol gösterici ilkelerini ortaya koyarak önemli bir tartışmaya katkı sağladı.