Erzincan – Toplumun birçok bölgesinde süregelen bir alışkanlık olan cenaze evinde yemek verilmesi geleneği, son yıllarda hem dini hem de insani boyutlarıyla yeniden tartışılıyor. Özellikle bazı hassas durumlarda — yeni doğum yapmış, hasta veya yaşlı bireylerin bulunduğu evlerde — bu beklenti ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Sosyal medyada gündeme gelen ve halk arasında sıkça dile getirilen “cenaze evinde yemek beklenir mi?” sorusu, toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkilerle karşılık buldu. Pek çok vatandaş, cenaze evindeki yas sürecinin yemek organizasyonu gibi ağır sorumluluklarla bölünmemesi gerektiğini savunuyor.
Uzmanlar: Beklenti değil, destek olunmalı
Sosyolog Dr. Selin Karaman, cenaze evinde yemek beklenmesinin özellikle kadınlar üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çekerek, “Yas tutan bir ailenin, hele ki içinde yeni doğum yapmış biri varsa, misafir ağırlamak ve yemek sunmak gibi bir yükün altına girmesi oldukça ağır bir durumdur. Bu anlayışın sürdürülmesi, kadının fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebilir,” ifadelerini kullandı.
İslamî gelenek de bunu desteklemiyor
Dinî kaynaklar da, cenaze sahiplerinin değil komşuların yemek hazırlaması gerektiğini açıkça belirtiyor. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) uygulamalarında, vefat eden kişinin ailesine komşuların yemek götürmesi sünnet olarak kabul ediliyor. Ancak günümüzde bu anlayış zamanla tersine dönerek, cenaze sahibinden yemek sunması beklenen bir kültüre dönüşmüş durumda.
Vatandaşlardan çağrı: “Bu yük artık son bulmalı”
Yeni doğum yapmış bir annenin bulunduğu evde bir vefat yaşanması üzerine sosyal medyada birçok kadın yaşadıkları zorlukları paylaştı. “Hem yas tuttum hem de mutfağa girmek zorunda kaldım” diyen kullanıcılar, cenaze evinde yemek beklentisinin artık sona ermesi gerektiğini ifade etti.
Erzincan’da yaşayan vatandaşlar ise , “Bizim kültürümüzde misafire ikram önemlidir ama acı günlerinde bir kadına mutfağa girmeyi yakıştırmak, onun derdini paylaşmak değil, onu yalnız bırakmaktır,” dedi.
Yeni anlayış: Yas evine destek götür, yük değil
Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri, bu konuda farkındalık çalışmalarına ihtiyaç olduğunu belirtiyor. “Cenaze evine taziye ziyareti gidilir, yemek beklenmez. Aksine, imkanı olan yemek götürür, ihtiyaç varsa destek sunar” anlayışının yaygınlaşması gerektiği ifade ediliyor.
