CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Türkiye genelinde başlattığı saha çalışmaları kapsamında Elâzığ Milletvekili Gürsel Erol bugün Erzincan'da Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu'yu, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun'u makamlarında ziyaret etti. Erzincan Gazeteciler Cemiyeti, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği, Eczacılar Odası, Pancar Ekiciler Kooperatifi, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ve esnaf ziyaretlerinde bulundu ve Erzincan'ın görüş ve beklentilerini dinledi.
CHP Elâzığ Milletvekili Gürsel Erol yaptığı basın toplantısında, "Genel Merkezimiz tarafından Türkiye’nin 81 ilinde görevlendirildik. Yerel düzeyde sorunları tespit ederek, her ilin kendi dinamiklerine uygun gelişim adımları üzerine çalışmalar yürütüyoruz.
Bu kapsamda vatandaşlarımızın talep, öneri ve beklentilerini alıyor, bunları rapor haline getiriyoruz. Hazırladığımız raporları Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel’e sunuyoruz.
Bugün Erzincan’dayız. Erzincan, bizim için kıymetli bir il. Burada hazırlayacağımız raporları da en kısa sürede Genel Başkanımıza ve Genel Merkezimize ileteceğiz. Her bir ilimizin potansiyelini ortaya çıkarmak ve halkımızın sesini duyurmak için Türkiye’yi adım adım gezmeye devam edeceğiz" dedi.
Milletvekili Gürsel Erol: “Bu görevlendirmenin aslında ana konusu, içeriği, ileride hem yerel bazda sorunları tespit edip, işte o ilin ekonomik olarak kalkınması, istihdam alanlarını geliştirmesi, tarım politikalarının yeniden şekillendirilmesi, hayvancılık politikalarının nasıl daha ileri ulaştırılabilir konusunda, yani her ilin kendi ana dinamiklerine göre, o ilin ekonomisini ve istihdam alanını geliştirecek yapılar neler olabilir konusunda bir çalışma yapmak ve ülkenin genel sorunlarıyla ilgili de sokakta vatandaşımızın taleplerini, beklentilerini ve değerlendirmelerini alıp bir rapor haline getirip Sayın Genel Başkanımıza ve Genel Merkez yöneticilerimize sunmak.
Erzincan bizim için önemli bir il. Yani bu bölgede özellikle hem hayvancılığın hem tarımın gelişmesiyle yeni istihdam alanları oluşturulmasıyla ve 90’lı yıllarda aslında burada yaşanan deprem sonrası büyük göçler verilmiş olmasından kaynaklı, burada yerleşik halkın hayata tutunmuş olması, yeniden bir kent kültürü ve şehir kültürü yaşatılması gerçekten çok anlamlı ve önemli. Bu kentin gelişmesiyle ilgili, sorunların çözümüyle ilgili, kentte yeni istihdam alanlarının yaratılması, yeni katma değer süreçlerinin yaratılması, yeni yatırımların yaratılmasıyla ilgili bizim de katkımız olursa tabii ki memnun oluruz. Hazırlayacağımız raporu hem Sayın Genel Başkan’a vereceğiz hem de sonuç itibarıyla elimizin de bir milletvekili vasfıyla birlikte belki mecliste bir basın toplantısı düzenleyerek Erzincan’da yaşanan sorunları, beklentileri, talepleri gündeme getireceğiz. Ama benim gördüğüm şu Erzincan’da, Erzincan aslında çok güçlü siyasetçiler çıkarmış bir il. Ama dönüp baktığımızda Erzincan hakikaten hak ettiği yere gelmiş bir kent değil.
Yani burada işte özelleştirme politikalarının yanlışlığından dolayı, geçmişte Cumhuriyet döneminde kurulan birçok fabrika satıldı. Halbuki Cumhuriyet döneminde kurulan fabrikalar yalnızca o kentlerde ekonomik olarak bir gelir getirme, kar amaçlı işletmeler değil, aynı zamanda kentin sosyal dokusunu ve kültürel dokusunu, istihdam alanlarını yaşatmak, bir yaşam alanı oluşturmak için oluşturulan tesislerdi, fabrikalardı. Ama ne yazık ki Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi Erzincan’da da birçok şehrin ekonomisine katkı veren, istihdam alanına katkı veren fabrikaların özelleştirildiğini, satıldığını ve satılan fabrikaların da aslında kapasitelerini artırıp şehre yeni değerler, yeni katma değerler yaratmak için tabii o kendisi tam olanları yaratmak yerine, şirketlerin devrinden kaynaklı sürenin dolduktan sonra belki de oralar tamamen faaliyetlerini durduracaklar.
En büyük örnek şeker fabrikası. Genelde Türkiye’nin her tarafında şeker fabrikaları şehirlerin gelişmelerinden kaynaklı şehir merkezinde kalmış ve herhalde olarak arsaları en değerli arsalar olmuş. Ve işte fabrikalar üretimlerini daha da yaygınlaştırsın diye, makine ekipmanını yenileyerek üretimlerini daha da çoğaltsın diye özelleştirilme gerekçesiyle verilir. Ama o beş yıllık süre dolduktan sonra ne yazık ki birçok ilde bununla karşılaştık. İnşallah Erzincan’da karşılaşmayız. Fabrika kapatılıyor, oraya imar çalışması yapılıyor. Büyük büyük AVM’ler, büyük büyük siteler… Tamamen rant kültürüne, üretim değerine kopan ve rant kültürüne dönen bir anlayışı görüyoruz. İnşallah Erzincan’da onu görmeyiz. Ama Erzincan’da da arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre aynı diğer illerde gelişen süreç Erzincan’da da gelişiyor. Çünkü şu anda sanıyorum pancar sökümleri başladı Erzincan’da. Hem kotanın çok düşük tutulması hem üreticinin ürettiği pancarı kendi maliyetlerinin çok üstünde satamaması, yani ödemelerin gecikmeli yapılması, aksatılarak yapılması… Üreticiye yani resmen bir anlamda 'pancar ekme, artık bu iş bitti' noktasına hazırlanan bir süreç olarak görüyorum.
Diğer taraftan da sayın Sarıgül'ün de ifade ettiği gibi Erzincan tulumu var bu bölgeye özgü. Ve hayvancılık bu bölgede çok yaygın. Hayvancılığın desteklenmesi, güçlendirilmesi lazım. Elazığ’da yaşananların, burada da yaşandığını gördüm sohbetimizde. Ovalarımız var ama suyumuz yok. Yani suyumuz da var aslında ama suyla ovaları buluşturamamışız. Ve tarım alanlarını da kendini çok geliştirememiş, üretici kendini geliştirememiş" açıklamalarında bulundu