Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Toplantının ardından kameraların karşısına çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şeklide:
"Aziz milletim, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle selamlıyorum. 81 vilayetimizin yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinde bizleri takip eden tüm vatandaşlarımı buradan saygıyla selamlıyorum.
Dün ebediyete irtihal eden, şair yazar Yavuz Bülent Bakiler beyi bri kez daha rahmetle yad ediyor, ailesine ve sevenlerine sabır diliyorum. Cenab-ı Allah cennetiyle inşallah müşerref eylesin diyorum.
Sizlere son 3 haftada gerçekleştirdiğimiz önemli programların özetini yapmak istiyorum.
15 Eylül'de Katar'da İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi'ne katıldık. İsrail karşısında ortak tavır almanın önemine işaret ettik. Katar'a ziyaretimiz, dayanışmamızı göstermek açısından önemliydi.
İsrail'in engelleme çabalarına rağmen 80. Genel Kurul'a Filistin davası damgasını vurmuştur
(İŞKUR Gençlik Programı) Kontenjanı 150 bine çıkarmayı kararlaştırdık. 2028 sonuna kadar 1 milyon öğrencimizi programdan faydalandırmayı hedefliyoruz
Bir avuç ülke dışında hemen hiç kimse İsrail'le ve Netanyahu hükümetiyle yan yana gelmek, fotoğraf vermek istemiyor.
Filistin'i tanıyan ülke sayısının 158'e ulaşmasından, bu mücadelenin adeta öncülüğünü üstlenen bir ülke olarak, büyük memnuniyet duyuyoruz
Yolsuzluk soruşturmalarından iyice köşeye sıkışan Netanyahu'nun koltuğunu korumak uğruna bölgeyi, dünyayı ateşe sürüklediğini hemen herkes kabul ediyor.
Birleşik Krallık ve Fransa her ne kadar gecikmiş de olsa Güvenlik Konseyi üyesi iki ülkenin Filistin Devleti'ni tanıması fevkalade önemlidir
Topraklarını, özgürlüklerini ve onurlarını savunan Filistin halkının yanında dimdik duruyoruz
Ne küresel Siyonist lobinin baskılarına 'eyvallah' ediyoruz ne de onların içimizdeki tetikçilerinin karalama kampanyalarına boyun eğiyoruz
Muhalefetin geçirdiği histeri nöbetleri karşısında tavrımız yıllardan beri değişmemiştir. 86 milyonun emanetini taşıyoruz, yükümüz de vazifemiz de çok ağır
Bize ne Gazze'den, bize ne Suriye'den, Libya'dan, Somali'den diyen vicdansızların, bugün çıkıp bizi eleştirmesinin zerre kadar kıymeti yoktur
Siyasetçisi ve gazetecisiyle muhalefetin cinnet halinde ABD ziyaretimizi kötülemeye çalışmasının nedeni ziyaretin fevkaladenin fevkinde başarılı geçmesidir
Şayet biz muhalefetin ne dediğine baksaydık, Türkiye, sahip olduğu altyapı ve üstyapı yatırımlarının hiçbirine bugün sahip olamazdı
SOSYAL KONUT MÜJDESİ
Çevre Bakanlığımız eliyle 81 ilimizin tamamında 500 bin sosyal konut inşa etmek için düğmeye basıyoruz
ÖZEL KONTENJAN AYRILACAK
Şehit ve gazilerimize, emeklilerimize, gençlerimize, 3 çocuğu olan ailelerimize özel bir kontenjan ayıracağız
KİRALIK KONUT UYGULAMASI BAŞLIYOR
İlk kez kiralık konut uygulamasını TOKİ'yle başlatacağız. Sosyal konutların bir kısmını uygun şartlarla kiralayacak, dar gelirli ailelerimizi rahatlatacağız.
"SAĞLIK BAKANLIĞI'NA 18 BİN PERSONEL ALINACAK"
2025 yılı için Sağlık Bakanlığımıza 37 bin yeni personel tahsis etmiş, 19 bin personel alımını gerçekleştirdik. Şimdi 18 bin personel için ilana çıkıyoruz. 1000 hakim savcı yardımcısının alım sürecini başlatıyoruz. Kabine toplantımızın ve aldığımız kararların tüm Türkiye için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
"ENERJİ SEPETİNİ GENİŞLETME ÇALIŞMAMIZI SÜRDÜRÜYORUZ"
Milletimizin kısa, orta, uzun vadeli çıkarları neyi gerektiriyorsa 23 yıldır hep onu yaptık yarın da aynısını yapacağız. Muhalefetin ne dediğine baksaydık altyapı ve üst yatırımların hiçbirine sahip olamazdık. Ne Marmaray ne TOGG ne hızlı trenler ne Gabar'daki petrol rezervlerinin keşfi mümkün olurdu. Biz dış politika, ulaştırma, enerji, savunma sanayine kadar her hamlemizi müzmin muhaleete rağmen başardık. Bunları ülkenin ve milletin adına bir cümle kurması ontolojik olarak mümkün değildir. Türkiye ekonomisi büyüdükçe, yıllık enerji talebi de artmaktadır. Enerji sepetimizi genişletme çabalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bir taraftan yeraltı kaynaklarımızı ortaya çıkartırken diğer taraftan kaynak çeşitlemesine gidiyoruz. Rusya-Ukrayna savaşının ilk döneminde Avrupa'nın yaşadığı sıkıntılar bu politikamızın ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir. Hem sanayide çarkların dönmesi hem de vatandaşlarımızın kışı rahat geçirmesini sağladık. Diğer tedarikçi ülkeler gibi Amerika'yı da önemli bir ortak olarak görüyoruz. Doğalgaz bu yönde atılmış çok stratejik bir adım olmuştur.