Erzincan’da marangozluk mesleğine çocuk yaşta adım atan Ahmet Yatanaslan, ömrünü ağacın kokusuyla yoğurarak geçirdi. 60 yıl önce sanayide en genç çırakken bugün en yaşlı usta olmanın gururunu yaşıyor.
“60 yıl iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla bir gün gibi geçti” sözleriyle meslek hayatını özetleyen Yatanaslan, marangozluğu bir meslekten öte bir hayat felsefesi olarak görüyor.
Eskiden her evde ahşap kapı ve pencere bulunurken, gelinler için cilalı çeyiz sandıkları yapılırdı. Erzincan işi merdane, oklava, oturak ve salça karıştıracak tahtalar köylerden yoğun ilgi görürdü. Ancak zamanla plastik doğramaların yaygınlaşmasıyla işler azaldı.
Bugün ise Ahmet Usta’nın en büyük mutluluğu, yıllar önce yaptığı kapı, pencere ve dolapların hâlâ kullanılıyor ve dimdik ayakta olması.