Erzincan’ın manevi mimarlarından Şeyh Muhammed Nayır (k.s.) Hazretleri, vefatının yıl dönümünde dualarla yâd edildi. Erzincan’ın ruhani iklimine damgasını vurmuş, tasavvuf ve irşad hayatına adanmış 92 yıllık ömrüyle gönüllere taht kurmuş olan Şeyh Muhammed Nayır Erzincan-i (k.s.) Hazretleri, vefatının sene-i devriyesinde sevenlerinin gözyaşları ve dualarıyla yâd edildi.
Anma programı, Hazretin inşa ettirdiği Hace Muhammed Nayır Camii’nde gerçekleştirildi.
Camide Gözyaşları, Gönüllerde Dua
Öğle namazının ardından başlayan Mevlid-i Şerif programına Hazretin çocukları Abdulkadir Nayır, İsmail Hakkı Nayır, Muhammed Maşuk Nayır ve torunları arasında bulunan Hacegül Vakfı Başkanı Emrah Kardeş başta olmak üzere çok sayıda müridi, seveni ve camii cemaati katıldı.
Camiyi hınca hınç dolduran topluluk, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Mevlid-i Şerif’in ardından edilen dualarla manevi bir atmosfer yaşadı.
Hazretin ruhuna ithaf edilen bu anlamlı programda, onun hayatına dair anekdotlar ve hizmetleri de dile getirildi.
“Erzincan’ın Manevi Mimarlarından Biri”
Programda konuşan yakınları, Şeyh Muhammed Nayır’ın yalnızca bir âlim değil, aynı zamanda bir gönül sultanı olduğunu vurguladı.
Erzincan’a kazandırdığı camiler, külliyeler ve ilim halkalarıyla şehirde derin izler bıraktığına dikkat çekildi.
Yarım asırdan fazla süren tasavvufi irşad hayatında binlerce insanın kalbine dokunan Muhammed Nayır (k.s.) Hazretleri’nin hayatı; tevazu, ilim ve hizmet üçgeninde şekillendi. Sevenleri, onun ardında bıraktığı manevi mirası geleceğe taşıma kararlılığıyla camiden ayrıldı.
Son Yolculuğu da Kendi Eserinden Oldu
Muhammed Nayır (k.s.) Hazretleri, 92 yaşında Hakk’a yürüdüğünde, yine kendi inşa ettirdiği Hace Muhammed Nayır Camii’nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazıyla ebedi istirahatine uğurlanmıştı. Caminin içi ve çevresi dualar, tekbirler ve gözyaşlarıyla dolmuş; sevenleri onu son yolculuğunda yalnız bırakmamıştı.
Köyden Dergâha: Bir Gönül Yolculuğu
1930 yılında Gümüşhane’nin Çayırardı köyünde dünyaya gelen Şeyh Muhammed Nayır (k.s.), 1935 yılında ailesiyle birlikte Erzincan’ın Çayırlı ilçesi Çaykent köyüne yerleşti. Küçük yaşta Tercanın Çadırkaya köyünde babasınında şeyhi olan Sofu Ahmet Liman hz. ile tanıştı ve ondan ders aldı.Küçük yaşlarda köyde Abdurrahim hocadan Arapça,İslam hocadan sarf ve nahiv dersi aldı.Oflu Fikri hocada hafızlık eğitimine başlayan Hazret, gözlerindeki rahatsızlık nedeniyle bu süreci tamamlayamadı. Genç yaşta çiftçilik yaparak ailesine destek oldu.
1952’de İstanbul’a giderek
İstanbul-abdullah efendiden nurul izah,
İstanbul fatih-dulgerzade cami ayağı kesik İsmail efendiden talim,
Abdullah efendiden arapça,
Mahmut efendiden kafiye,
Hacı Süleyman efendiden Usul ve tefsir,
Esad Geredeli hoca,
Gönenli Mehmet hoca,
Hasan Akkuş hoca ise hazrete vaizlik yapar icazetnamesini vermiştir. Tasavvufi eğitimini ise İstanbul’da Hacı Süleyman Efendi’den (Süleyman Hilmi Tunahan Hz) aldı. 1955’e kadar yazları vaazlar verip kışları ilim tahsiline devam etti. Askerlik sonrası Karakaya köyünde imamlık yaptı. Süleyman Efendi’nin vefatından sonra Şeyh Muhammed Maşuk Norşin-i (k.s.)’ye intisap ederek tasavvufi icazet aldı.