Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, dün akşam saatlerinde Halk Ozanı Sılbıslı Salih'in köyü Ekmekli köylüleriyle buluştu. Vatandaşlarla bir araya gelen Vali Hamza Aydoğdu, bugün Sılbıslı Salih'in hatırasını sosyal medya hesabından paylaştı.
Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu paylaşımında;
"Sılbıslı Salih’in Köyü: Ekmekli’deyiz…
Ve bazı köyler vardır…
Bir insan gider, ama sesi
dağlarda kalır, yüreği yankılanır yüzyıllarca…
1953’te aramızdan ayrılan halk ozanı Sılbıslı Salih,
gönüllere dokunan türküleriyle hâlâ aramızda.
Onun sözlerinde hem hasret var, hem umut;
hem sılaya gözyaşı, hem yüreğe ferahlık…
Bugün köyüne geldik;
samimiyet burada, iyilik burada, birlik beraberlik burada.
Ama en çok da Sılbıslı Salih’in sesi burada…
Ne güzel demişti bir türküsünde:
“Gönül bir dağ ise, sevda onun eteğidir…”
Rahmetle, özlemle, sevgiyle anıyoruz.
Munzur’un eteğinde senin ruhunun güzelliklerini köydeki herkes en anlamlı şekilde yaşatmaya devam ediyor" dedi..
SILBISLI SALİH KİMDİR?
1912 yılında Erzincan'ın Sılbıs (Ekmekli) köyünde doğdu. Çocukluğu ve gençlik yılları bağ bahçede çalışarak geçti. Kendi arzusu ve babası İbrahim Efendi'nin de teşvikiyle ders alarak hafız oldu. Daha küçük yaştan itibaren sesinin güzelliğiyle dikkat çeken Salih, hafız olup camilerde müezzinlik yapmaya başlayınca sesinin güzelliği iyice ortaya çıktı. Salih, arkadaşlarının teşvikiyle türkü söylemeye başladı.
Askerlik görevini tamamladıktan sonra kendinden önce İstanbul'a giderek plak dolduran ve oldukça ünlenen Hafız Şerif'in de etkisiyle plak doldurma, sahneye çıkma hevesi onu da İstanbul yollarına düşürdü. Sarışın mavi gözlü uzun boylu dolgun yapılı bu Anadolu delikanlısı yeteneğini herkese kabul ettirdi ve İstanbul gazinolarının aranılan sanatçılarından birisi oldu. Bu sıralar Sılbıslı Salih'in plakları da piyasaya çıkınca ünü her tarafa yayıldı. O yıllarda türkü dinlemeyi seven, türkülerle ilgilenen herkes (Erzincanlı Salih) adını öğrendi.
Salih, zaman zaman Erzincan'a gelerek hasret giderir ama 1939 depreminden sonra Erzincan'a gelir ve bir daha İstanbul'a dönmez. Erzincan'da bir kahvehane açarak kahvecilik yapar. O yılların halk evinde müzik çalışmalarına devam eder. 1953 yılında Erzincan'ın düşman işgalinden kurtuluşunun yıldönümü münasebetiyle Ankara Radyosu'na gider. Burada kalp krizi geçirir. Bir süre hastanede yatıp biraz iyileştikten sonra Erzincan'a dönmeye karar verir. Taburcu olacağı zaman tekrar kalp krizi geçirir ve 29 Nisan 1953 tarihinde hakkın rahmetine kavuşur.