Erzincan’da sivil toplum kuruluşları, İsrail’in Gazze’ye yardım götüren Sumud Filosuna yönelik müdahalesini protesto etmek için Dörtyol Kızılay Meydanı’nda toplandı. Ellerinde Türk ve Filistin bayrakları taşıyan çok sayıda vatandaş, olayın insanî boyutuna dikkat çeken pankartlar ve sloganlarla tepkilerini dile getirdi.
Programa Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Belediye Başkanı Bekir Aksun ile kurum temsilcileri, STK yetkilileri, siyasi parti temsilcileri ve geniş bir katılımcı topluluğu eşlik etti.
Kur’an-ı Kerim okunmasının ardından kürsüye gelen İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu, Gazze’de yaşananların insanlık açısından kabul edilemez seviyeye ulaştığını vurguladı. Fakirullahoğlu, abluka ve saldırıların insani krizi derinleştirdiğini, dünyanın sessiz kalmasının ise mazlumların durumunu daha da ağırlaştırdığını ifade etti.
Fakirullahoğlu, "Bugün, Erzincan’ın kalbi olan Dörtyol Meydanı’nda bir araya geldik. Kalplerimizde taşıdığımız hüzün, öfke ve umutla, Gazze’deki kardeşlerimizin sesine ses, feryadına nefes olmak için toplandık. Burada, sadece bir coğrafyanın değil; insanlığın onurunun, ümmetin izzetinin ve vicdanların şerefli imtihanının bir kez daha gündeme geldiğini haykırıyoruz. Günlerdir Gazze’de bombaların altında bebekler can veriyor, anneler evlatsız kalıyor, babalar çaresizlik içinde gözyaşı döküyor. Açlıktan inleyen çocuklar, susuzluktan toprağa düşen yavrular, bir deri bir kemik kalmış yaşlılar dünyanın gözleri önünde ölüme terk ediliyor.
Evler yıkılıyor, çadırlar yakılıyor, hastaneler vuruluyor. İnsanlık tarihinin gördüğü en büyük vahşetlerden biri, “terörist İsrail devleti” eliyle işleniyor. Ve dünya susuyor… Uluslararası kurumlar, sözde insan hakları savunucuları, batılı güçler, menfaatlerini kaybetmemek için kör, sağır ve dilsiz kesiliyor. Sessizliğin en ağır olduğu bir zamanda, mazlumların en güçlü sığınağı yine bu aziz ülke, Türkiye oluyor. Bugün, Gazze için yola çıkan Sumud Filosunu terörist İsrail engelledi. Yürekli insanların vicdanıyla, inancıyla ve insanlık onuruyla yola çıktığı bu gemiler; ablukanın kırılması, açlıktan ölen bebeklere bir damla su, bir lokma ekmek ulaştırmak için yola çıkmıştı. Ama zalim, korkusunu bir kez daha gösterdi; vicdanı, insafı, yardımı engelledi. Bu engelleme, sadece Filistin halkına değil, insanlığın ortak vicdanına vurulmuş bir darbedir."
"Bugün burada, hep birlikte şunu ilan ediyoruz: Biz Gazze’nin yanındayız! Biz mazlumların yanındayız! Biz zalimin karşısındayız! Rabbimizden niyazımız odur ki, ümmetimizin kalplerini birleştirsin, bizleri kardeşliğimizde daim kılsın. Bu meydanda nasıl tek bir yürek olduysak, mahşer günü de peygamberlerle, şehitlerle, salihlerle birlikte olmayı bizlere nasip etsin. Ey Erzincanlılar! Gelin, Gazze bilincini evimize, sokağımıza, işimize, okulumuza taşıyalım. Çocuklarımıza bu bilinci miras bırakalım. Dualarımızla, yardımlarımızla, kalemimizle, dilimizle, her hâlimizle Gazze’nin yanında olduğumuzu haykıralım. Ve unutmayalım: Gazze ile İstanbul birdir. Gazze ile Erzincan birdir. Gazze ile ümmet birdir! Kahrolsun zalimler, yaşasın direniş, yaşasın özgür Filistin!”