Erzincan’a 14 km uzaklıkta bulunan Ekmekli Köyü mezarlığında yatmakta olan Şeyh Dede olarak adlandırılan zatın türbesinin yapılmasıyla ilgili köylüler yaşadıkları manevi hali anlattılar.
Bin 500’lü yıllarda Peygamber efendimizin döneminde Hz. Ali efendimizin döneminde Erzincan’a İslam’ı yaymak ve anlatmak için gelir ve Erzincan’ın Ekmekli köyünde vefat eder ve köy mezarlığına defin edilir.
Mezarlığın başına konulan ve Osmanlıca yazılan mezar taşında Şeyh Dede olarak adlandıran zatın isminin Mülsel El Saba olduğu belirlendi.
Emekli Köyü Muhtarı Zafer Bayrak, “Ekmekli köyü kabristanında Şeyh Dede diye andığımız Peygamber Efendimizin döneminde Erzincan Ekmekli köyüne gelmiş. İslamiyeti yaymak için buraya gelmiş. Burada ruhunu teslim edip, kabristanımızda misafir olmuş önemli bir zattır. Biz kendisini yıllardır Şeyh Dede olarak biliriz. Biz burada her bayram kendi kabristanımızı aynı Terzibaba gibi, Piri Sami Hz gibi, Abdurrahim Reyhan’ı hazretleri gibi nasıl önemli günlerde, sıkıldıkça, daraldıkça ziyaret edip dua eder dua beklersek biz burayı da ziyaret ederiz. Büyüklerimizin anlattığına göre Şeyh Dede’nin kabristanı üzerine defalarca türbe şeklinde bir yer yapmak isteseler de hemen ertesi gün yıkıldığını görüyorlar. Defalarca yapmak istiyorlar fakat yapamıyorlar. Bu sebeple de doğal haliyle bırakıyorlar.” dedi.
Araştırmacı-Yazar Muammer Yıldıztaşı, “Büyüklerimizden öğrenmiş olduğumuz ve nesilden nesile aktarılan onunla ilgili söylemleri burada tekrar etmek istiyorum. Şeyh Dede 1500'lü yıllarda buraya gelen ve burada İslam’ı tebliğ etmeye çalışan bir ulama, bir zat ve bizim bu köyümüzde vefat etmiş. Ondan sonra da burada biraz sonra göreceğiniz gibi kabristanı doğal halde bulunuyor.
Burayla ilgili Ali eniştemden öğrendiğim, o dedi ki, “ta Hz. Ali döneminden gelen o evliya ulamalardan o silsileden eden birisi bu ve buraya gelip Erzincan'da tebliğ için gelmiş birisi ve birkaç kez bu mezarıyla ilgili köylüler bizim işte zamanımızda bizden önce de buraya en azından buranın etrafı çevrili bir türbe yapılsın da insanlar gelsin bu zatın yeri kaybolmasın diye öyle bir çalışma yapılmış. Fakat iki kez böyle türbe deneyimine geçirmiş üzeri kapatılmış, fakat ikisinde de ertesi günü geldiklerinde çalışmaya devam etmek için gelmişler yerler bir olduğu görülmüş” bunu bizzat canlı kendisinden dinledim.” Dedi.