Erzincan’ın yıllarca gözbebeği olan, perlit bazlı beton kiremit üretiminde Türkiye'nin öncü fabrikalarından biri sayılan Doğusan, bugün milyonlarca lira zarar ediyor.
Ancak bu fabrikanın zarar ettiği yıllarda göreve gelip kurumu yeniden kâra geçiren, ardından Persan Kiremit gibi vergi rekortmeni bir fabrikayı kuran Mehmet Emin Esen, suskunluğunu bozdu ve yeniden bir kalkınma reçetesi sundu: "Biz bu fabrikayı bir kez zarardan kâra geçirdik. Yine yapabiliriz."
“İlk Göz Ağrım Doğusan’dı, Bugün Bu Haliyle İçim Yanıyor”
Doğusan’ın 1986–2003 yılları arasında yöneticiliğini yapan, hem kimya mühendisi hem de iktisat mezunu olan Mehmet Emin Esen, fabrikanın bugünkü zararda olmasını “ülke ve şehir için büyük bir kayıp” olarak nitelendirdi. Esen, Doğusan’ın o dönemlerde tamamen zarar ederken genel müdürlük koltuğuna oturduğunu ve kısa sürede tesisi kâra geçirdiklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Fabrika o zamanlarda zor durumdaydı ama biz akılla, ekip çalışmasıyla ve yerli kaynakları kullanarak üretimi artırdık, maliyeti düşürdük ve satış ağı kurduk. Devletten büyük destek almadık. Bugün de aynı yöntemlerle bu fabrika yeniden ayağa kaldırılabilir.”
“Dünyada İlk Kez Perlitten Beton Kiremit Ürettik”
Doğusan, sadece Türkiye için değil, dünya ölçeğinde de önemli bir başarıya imza attı. Erzincan’ın doğal kaynağı olan perlitten ilk kez beton kiremit üretildi. Esen bu süreçte yaşananları şöyle anlattı:
“Aspest çimento boruyla başladık, ardından perlit kullanarak beton kiremit üretimine geçtik. Bu ürün, Bayındırlık Bakanlığı'nın birim fiyat listesine alındı. TOKİ ve deprem konutlarına satış yaparak büyük ilerleme sağladık. Kapasiteyi üç vardiyada 120 bin kiremide kadar çıkardık.”
“Zararda Olan Bu Dev Tesis, Uygun Adımlarla Erzincan'ın Lokomotifi Olur”
Bugün milyonlarca lira zarar eden ve Özelleştirme İdaresi bünyesinde faaliyet gösteren Doğusan, hisse senetleri borsada işlem gören bir şirket. Ancak sürekli zarar ettiği için yatırımcı çekemiyor. Esen'e göre bu döngü kırılabilir:
“Persan Kiremit, benim kurduğum ikinci fabrika. Geçen yıl Erzincan’da kurumlar vergisi sıralamasında birinci oldu. Hissedarlarına milyonlarca lira kazandırdı. Aynı şeyi Doğusan için de yapmak mümkün. Profesyonel bir ekip, sınırlı bir öz sermaye ve satış ağı ile bu tesis yeniden canlanır.”
“Fabrika Kurtarılırsa Erzincan 3-5 Tesis Kazanmış Gibi Olur”
Doğusan’ın üretimi, Erzincan’da yüzlerce kişiye istihdam sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda taşımacılıktan hammadde tedarikine kadar birçok sektörü de etkiliyor. Esen bu etkiye dikkat çekerek şunları söyledi:
“Burası tam kapasiteyle çalışırsa, Erzincan’da 3-5 fabrika değerinde katkı sağlar. Hammadde Erzincan’dan çıkıyor, nakliye, satış, işçilik hepsi buraya can verir. Biz zamanında bunu yaptık. Bugün de yapılabilir.”
“Önü Açık, Yeter ki Bilenler Yönetsin”
Fabrikanın zarar etmesinin nedenlerinden biri olarak ehil olmayan yönetimlerin altını çizen Esen, çözüm önerisini net şekilde ortaya koydu:
“Bu işi bilen bir ekip göreve gelmeli. Üretimi, satışı ve maliyeti bilen profesyonellerle yola çıkılmalı. İlk aşamada çok büyük para gerekmez. Satışlarla dönen bir sermaye yapısı oluşturulabilir. Özelleştirme Kurumu isterse bu fabrikayı kâra geçirip satabilir, halka arz edebilir. Torku örneğinde olduğu gibi başarı kaçınılmaz olur.”
“Doğusan Benim Evladım Gibidir”
Duygusal bağını da gizlemeyen Mehmet Emin Esen, şu anda fabrikayı yöneten yetkililere ve devlete açık çağrıda bulundu:
“Ben bu fabrikada mühendislik hayatıma başladım. İlk göz ağrım. Gözümün önünde erimesi içimizi yakıyor. Eğer devletimiz isterse, özelleştirme süreci doğru yönetilirse, Erzincan’daki ticaret odaları, kurumlar elini taşın altına koyarsa bu fabrika yeniden doğar. Elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Yeter ki Erzincan kazansın.”