Otlukbeli, yalnızca bir meydan muharebesi değil; Doğu Anadolu’nun rotasını belirleyen stratejik eşiğiydi. Zaferle birlikte Erzincan; ticaret yollarının denetimi, sınır güvenliği ve Anadolu bütünlüğünün tesisi bakımından merkez konuma yerleşti.
"Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul'u fethedeli yaklaşık 20 yıl olmuştu. Batıda fetihlere hızla devam ederken yönünü Anadolu'ya çevirmesi gereken bir gelişme oldu.
Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan Osmanlı'ya karşı diğer devletlerle birleşip, Anadolu'da kendi iktidarını güvence altına almak istedi. Osmanlı topraklarına akınlar düzenledi. Artık iki hükümdarın savaş meydanında karşılaşması kaçınılmaz hale gelmişti.
Fatih 1473 Mart ayında ordusuyla Üsküdar'dan yola çıktı. İki ordu tüm kış boyunca geleceği belli olan bu karşılaşmaya hazırlanmıştı. Niksar'da başlayan ilk çatışma Erzincan'da devam etti. Tercan'daki savaşta dar geçitler sebebiyle Osmanlı Ordusu dara düştü.
Osmanlılar Bayburt civarında ilerlemeye devam ettiler. Uzun Hasan ise zor bir mevki olan Otlukbeli tepelerini tutmuştu. Buradaki şiddetli çarpışmalar sonucunda Akkoyunlu Ordusu bozguna uğradı. Uzun Hasan savaş meydanını terk etti. Otlukbeli'nde 8 saat süren savaşta Akkoyunlular 10.000, Osmanlılar 1.000 kişi kaybetti.
Savaşın kazanılmasında Osmanlı Ordusunun top, tüfek gibi gelişmiş teçhizatlarına sahip oluşunun önemli rolü oldu. Otlukbeli Savaşı'nın sonucunda Akkoyunlular toparlanamadı ve tarih sahnesinden çekilmek zorunda kaldılar".
Bu tarihî kırılma noktası, 16–18 Ekim 2025’te Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde düzenlenecek Uluslararası Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması Sempozyumu’nda ele alınacak.