Erzincan’ın bereketli topraklarında yetişen Cimin üzümü ve Üzümlü yaprağı, Türkiye’nin dört bir yanına nam salmış durumda. Ancak Buğday Meydanı’nda tezgâh açan 60 yıllık esnaf Halil Bahar, bu eşsiz ürünlerin adının taklitçiler tarafından lekelenmesinden dertli.

Halil Bahar, “Buğday Meydanı’nda Üzümlü yaprağını 150 TL’den 120 TL’ye indirdim, vatandaşa ikramımız olsun diye,” diyerek halkın alım gücünü gözettiğini belirtti. Ancak asıl tepkisi, Tokat yaprağının 'Erzincan yaprağı', Elazığ üzümünün ise 'Cimin üzümü' diye pazarlanmasına...

“Bu işte emek var, alın teri var. Tokat yaprağını Üzümlü yaprağı diye, Elazığ üzümünü Cimin diye satmak sahtekârlıktır. Bu, Erzincan’ın marka değerine ihanettir.”

Bahar, gerçek Erzincan yaprağının ince damarlı, parlak ve narin olduğunu; Cimin üzümünün ise kabuğuyla, aromasıyla kendine has bir ürün olduğunu vurguladı. Sahte ürünlerin bu isimlerle pazarlanmasının hem üreticiye hem tüketiciye büyük zarar verdiğini belirterek denetim çağrısında bulundu.

“Yetkililer bu işe el atsın. Erzincan’ın adı bu kadar ucuz değil. 50-60 yıldır bu işi yapıyorum, üzümü de yaprağı da tanırım. Ama vatandaş tanımaz, kandırılır.”

Buğday Meydanı’ndaki tezgâhında hem hakiki Üzümlü yaprağı hem de Cimin üzümünü sergileyen Halil Bahar, “Biz bu toprağın hakkını veriyoruz, ama sahtelerle baş edemiyoruz,” diyerek sözlerini tamamladı.

Muhabir: Adem Toprakoğlu