Sarıgül, her iki bakanlığın doğrudan sorumluluk alanında bulunan su kıtlığına dikkat çekerek, “Ne yazık ki bugün dünyada insanlara yetecek kadar su yok. Türkiye de sanıldığı gibi su zengini bir ülke değil” dedi.

“Suyu kullanmayı bilmiyoruz. Suyu akıllı kullanmamız lazım”

Su kıtlığının yalnızca iklim krizi ve kuraklıkla açıklanamayacağını vurgulayan Sarıgül, “Su israfını önlememiz, su havzalarını korumamız, tarımda vahşi sulamadan vazgeçmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

“Atama bekleyen veteriner hekimlerin atamasının yapılması lazım”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ithalat politikalarını eleştiren Sarıgül, “Buğdayı, arpayı, pamuğu, mercimeği, fasulyeyi, nohutu, soyayı ithal ediyorsunuz. Mercimek Anadolu’dan Kanada’ya gitti, şimdi Kanada’dan mercimek alıyoruz” dedi.

“Hem üreticiyi hem tüketiciyi mağdur etmeyi başardılar”

Üretici ile tüketicinin aynı anda mağdur edildiğini belirten Sarıgül, “Çiftçi zarar ediyor ama emekliler sebze alamıyor. Besici zarar ediyor ama işçiler, memurlar, emekliler et alamıyor. Süt üreticisi zarar ediyor ama anneler çocuklarına süt alamıyor. Bunda bir terslik yok mu?” ifadelerini kullandı.

Sarıgül ayrıca atama bekleyen veteriner hekimlerin atamasının yapılmasını istedi.

“Erzincan’a üvey evlat muamelesi yapmayın, haksızlığa gelmeyiz”

Erzincan’daki sulama yatırımlarına da dikkat çeken Sarıgül, “Çayırlı Sulama Projesi 15 yıldır bitmedi. Proje tutarı yaklaşık 4,6 milyar TL. 2025 yılında bu projeye 650 milyon TL ödenek koydunuz. Bu ödeneklerle bu proje ne zaman bitecek? Turnaçayırı ve Ballı Barajı sulama projeleri ne zaman tamamlanacak?” sorularını yöneltti.

Sarıgül, “Biz Can Erzincanlıyız; sıcağa, soğuğa, açlığa, susuzluğa dayanırız ama haksızlığa asla dayanamayız” dedi.

Muhabir: Seher Özbilir