İSLÂM İKTİSADININ GRİ ALANI: TASARRUF FİNANS SİSTEMLERİ
1. Giriş: Faizsiz Finans Arayışında Yeni Bir Model mi, Yeni Bir Risk mi?
Son yıllarda Türkiye’de “faizsiz ev veya araç edinme” sloganıyla faaliyet gösteren şirketler — özellikle Emin Evim, Sinpaş, Fuzulev gibi kuruluşlar — toplumda büyük ilgi uyandırmıştır. Son dönemde Emlak Konut GYO’nun bu sektöre giriş yapmasıyla birlikte, tasarruf finansman modeli artık yalnızca özel şirketlerin değil, kamusal sermaye destekli kuruluşların da ilgilendiği bir alan hâline gelmiştir. Bu durum, sektöre güven kazandırsa da, “faizsizliğin devlet eliyle ticarileşmesi” riskini de beraberinde getirmektedir. Eğer bu sistemlerde faiz yerine farklı isimlerle menfaat devri sürerse, fıkhî açıdan gri alan genişler (Turan, 2025, s. 232).
Dolayısıyla devletin rolü sadece denetim değil, meşruiyetin ve adaletin korunması yönünde olmalıdır. Bu sistem, faiz hassasiyeti taşıyan geniş bir kesim için alternatif bir çözüm olarak sunulmakta; ancak aynı zamanda “gerçekten faizsiz mi, yoksa başka bir adla faiz mi alınıyor?” sorusu halkta ciddi tereddüt doğurmaktadır. Bu makale, söz konusu sistemlerin işleyiş mantığını, fıkhî dayanaklarını ve ahlâkî meşruiyetini güncel kaynaklar ışığında incelemektedir (Turan, 2024, s. 215; Yüksel, 2023, s. 60).
2. Sistem Nasıl Çalışır?
Tasarruf finansman şirketleri, ev veya araç almak isteyen kişileri belirli bir ortak havuzda toplar. Katılımcılar her ay taksit öder, sıra veya çekilişle teslim alır, şirket ise “organizasyon bedeli” adıyla belirli bir komisyon alır. Bu yapı, klasik bankacılıktan farklı görünse de, karz akdine benzeyen bir borç sistemi oluşturur (Turan, 2025, s. 221). Bazı çalışmalarda bu sistemin halk arasında “faizsiz banka alternatifi” olarak algılandığı, ancak aslında ortak borç havuzu mantığıyla işlediği vurgulanmaktadır (Kara, 2022, s. 509).
3. Fıkhî Çerçeve: Akit Ne Mahiyettedir?
İslâm hukukuna göre her finansal işlem, bir akit türü içinde değerlendirilir. Tasarruf finansman sisteminde akit türü tam olarak açık değildir.
• Karz (borç) akdi değildir; çünkü şirket parayı bağış niyetiyle vermez.
• Bey‘ (satış) akdi değildir; zira şirkette mal veya mülk devri yoktur.
• Mudaraba veya müşareke de değildir; çünkü kazanç-zarar ortaklığı bulunmaz (Kara, 2022, s. 514).
Dolayısıyla sistem ne tam bir yardımlaşma fonu (ta‘âvün) ne de klasik bir ticari satış sistemidir. Bu yönüyle tasarruf finansman modeli, “karz akdinin ticari versiyonu” olarak tanımlanabilir (Çayıroğlu, 2019, s. 105).
4. Organizasyon Bedeli: Hizmet mi, Gizli Faiz mi?
Fıkhen meşru bir hizmet bedelinin üç şartı vardır:
1. Gerçek bir hizmet karşılığı olmalı,
2. Borcun vadesine veya zamana bağlı olmamalı,
3. Menfaat, paranın miktarına göre değil, hizmete göre belirlenmelidir (İbn Âbidîn, 1994, s. 190).
Ancak uygulamada “organizasyon bedeli”nin miktarı bekleme süresine göre değişmekte; bu da zaman farkına dayalı menfaat doğurmaktadır. Bu durum, ribâ (faiz) hükmüne yaklaşmaktadır (Karaman, 2020, s. 70).İmam Gazâlî’nin ifadesiyle, “ribânın şekli değişse de mahiyeti aynı kaldığında hükmü değişmez” (Demir, 2022, s. 145).
5. Doğru mu, Yanlış mı? Halkı Kandıran Bir Sistem mi?
Eğer sistem, katılımcıların birikimlerini şeffaf biçimde organize ediyor, hizmet karşılığı açıkça belirtilmiş bir bedel alıyorsa bu model meşrudur (Turan, 2025, s. 225). Ancak şeffaflık eksikliği, gizli faiz mantığı veya haksız organizasyon bedelleri varsa, sistem İslâm hukukuna aykırı hâle gelir. (Demir, 2022, s. 147; Karaman, 2020, s. 72). Bazı şirketlerin “faizsiz” etiketiyle halkın güvenini suistimal ettiği örnekler, BDDK 2023 denetim raporlarında da yer almıştır (BDDK, 2023, s. 16). Kur’an’ın ilkesi açıktır: لَا ضَرَرَ وَلَا ضِرَارَ فِي الإِسْلَامِ — “İslâm’da zarar vermek de yok, zarar görmek de.” (İbn Mâce, Ahkâm, 17)
6. Mevzuat ve Denetim Gerçeği
2021 yılında çıkarılan Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu (Resmî Gazete, 07.04.2021, m. 3–10) ile bu kuruluşlar BDDK denetimi altına alınmıştır.Bu düzenleme, mali açıdan güvence sağlamıştır; ancak fıkhî meşruiyet açısından Diyanet İşleri Başkanlığı veya bağımsız İslâmî Finans Danışma Kurulu denetimi de gereklidir. (Yüksel, 2024, s. 61).Yüksel (2024, s. 62), şer‘î danışma kurullarının sadece banka değil, tüm faizsiz finans kuruluşları için zorunlu hale getirilmesi gerektiğini vurgular.
7. Fıkhî Ölçülerle Çözüm Önerisi
• Organizasyon bedeli, gerçek hizmet maliyetini aşmamalıdır.
• Katılımcı sözleşmeleri açık ve şeffaf olmalıdır.
• Faizsiz görünmek adına ribâ benzeri kâr mekanizmalarına yer verilmemelidir.
• Devlet denetimiyle birlikte, şer‘î danışma kurulları sürekli gözetim sağlamalıdır (Turan, 2025, s. 230; Yüksel, 2024, s. 63).
8. Sonuç: Faizsiz Görünmek Yetmez, Adil Olmak Gerek
Gerçek İslâm ekonomisi, sadece faizsiz değil, vicdan temelli ve adalet merkezli bir sistemdir.Tasarruf finansman şirketleri, bu ilkeleri gözetmedikçe, faizsiz görünse bile adalet ilkesini ihlal eder.Kur’an’ın şu buyruğu İslâm ekonomisinin özüdür: لَا تَظْلِمُونَ وَلَا تُظْلَمُونَ — “Ne zulmedin ne zulme uğrayın.” (Bakara, 2/279)
Kaynakça
BDDK. (2023). Tasarruf Finansman Şirketleri Denetim Raporu. Ankara: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, s. 12–18.
Çayıroğlu, S. (2019). Faizsiz Finans Sistemlerinin Fıkhî Açıdan Tahlili. İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, 34(2), s. 95–117.
Demir, H. (2022). Modern Finans Sistemlerinde Karz-ı Hasen Uygulamaları. İstanbul: Ensar Yayınları, s. 142–149.
İbn Âbidîn. (1994). Reddü’l-Muhtâr ʿale’d-Dürri’l-Muhtâr, c. 4, s. 190. İstanbul: Kahraman Yayınları.
Karaman, H. (2020). Faizsiz Finans Kurumları ve İslâm Hukuku. İstanbul: Ensar Yayınları, s. 67–73.
Kara, M. (2022). Tasarruf Finansman Sistemlerinin Akidsel Niteliği. Diyanet İlmî Dergi, 58(3), s. 505–524.
Resmî Gazete. (07.04.2021). Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu. Sayı 31447, m. 3–10. Turan, Y. (2024). Tasarruf Finansman Sözleşmelerinde Katılımcı-Şirket İlişkisi. İSAM Tez Koleksiyonu, s. 211–233.
Yüksel, A. (2024). İslâmî Finans Denetiminde Şer‘î Kurulların Rolü. Ankara: Türkiye Finans Enstitüsü Yayınları, s. 58–63.