Yangınların en yoğun yaşandığı bölgeler arasında İzmir, Muğla, Hatay ve Çanakkale yer aldı. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, yılın ilk yedi ayında 3.242 yangın meydana geldi.

Konuya ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü (OGM), son dönemde artan orman yangınları nedeniyle, doğru ve bilinçli ağaçlandırma hakkında bilgiler verdi.

Orman yangınlarının ardından yapılacak her çalışma, bilimsel planlama ve teknik bilgi ışığında yürütüldü belirtilirken, yanlış zamanda veya hatalı yöntemle yapılan ağaçlandırma, yıllar sürecek emeğin boşa gitmesine neden olabileceği vurgulandı.

Etüt ve Planlama

Yangın sonrası ilk adım; orman tipi, toprak yapısı, iklim koşulları ve mevcut tohum stoğu hakkında detaylı inceleme yapmaktır. Bu verilerle, hangi ağaçlandırma yönteminin uygulanacağı belirlenir. Doğanın Kendi Gücünü Kullanmak Kızılçam ormanlarında, toprakta yeterli tohum varsa doğal gençleştirme tercih edilir. Çünkü Kızılçam, bu toprakların bir mucizesidir. Yangın sonrası, toprakta bulunan kozalaklar yüksek ısıyla incelerek açılır ve ilk yağmurda filizlenir. Doğal gençleştirmede yanmış ağaçlar temizlenir, dallar toprağa serilir, hafif toprak işlemesi yapılır. Böylece sonbaharda binlerce fidan kendiliğinden sürgün verir. Makilik alanlarda ise köklerden sürgün verme yöntemiyle doğa kendi onarımını başlatır.

Fidan Dikimi

Doğal gençleştirme yeterli değilse veya tohum stoku yetersizse, yerel türlerden üretilmiş fidanlarla ağaçlandırma yapılır. Yerel Tür Seçimi Her fidan her bölgede gelişmez. Bölgenin iklimine, toprağına ve rakımına uyumlu, yöreye özgü genetik özellikte fidanlar kullanılır. Bu sayede sulama ve bakım ihtiyacı en aza iner, orman uzun ömürlü olur. Örneğin, Antalya’da yetişen bir fidanı İzmir’de dikmek başarı oranını düşürür. Bu nedenle, her bölgede kendi koşullarına uygun fidan yetiştiren fidanlıklarımız bulunmaktadır.

Yangına Dirençli Türler

Bölgenin ekolojik yapısına uygun, yangına dayanıklı ve dirençli türler, ağaçlandırma planlarında öncelikli olarak yer alır. Önemli Hatırlatma: Zeytin, badem ve benzeri meyveli türlerle tek başına orman oluşturulamaz. Bu türlerin su, gübre ve bakım ihtiyacı fazladır; erozyon önleme ve oksijen üretme gibi ekosistem hizmetleri sınırlıdır.

Gelir Getirici Tür Eylem Planları kapsamında; zeytin, badem, ceviz gibi türler, orman köylerimizin ekonomisine destek olması amacıyla belirlenen alanlarda dikilmektedir.

Yasal Çerçeve:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 169’uncu maddesi uyarınca; yanan orman alanları yeniden ağaçlandırılır ve başka amaçla kullanılamaz.

Muhabir: Seher Özbilir