Erzincan

Erzincan, deprem araştırmalarında Türkiye’nin laboratuvarı olacak

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Türkiye’de ilk kez düzenlenen Mühendislik Sismolojisi ve Kent Jeofiziği Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı. Prof. Dr. Şevket Özden: “Erzincan artık büyük depremlerle değil, bilimsel çözümleriyle anılacak.”

Abone Ol

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Deprem Teknolojileri Enstitüsü, Türkiye’de ilk kez düzenlenen 1. Mühendislik Sismolojisi ve Kent Jeofiziği Sempozyumuna ev sahipliği yaptı. Sempozyumda konuşan Enstitü Müdürü Prof. Dr. Şevket Özden, Erzincan’ın hem tarihi hem de jeolojik olarak “büyük depremlerin şehri” olduğunu belirterek, bölgenin artık sadece geçmişteki depremlerle değil, bilimsel çözümleriyle de anılacağını vurguladı.

“Genç bir enstitü, büyük bir sorumluluk üstleniyor”

Prof. Dr. Özden, Erzincan’ın sismik özellikleriyle dikkat çeken bir şehir olduğunu hatırlatarak, “Öncelikle çok genç olan Enstitümüzün böyle kapsamlı bir sempozyuma ev sahipliği yapıyor olmasından büyük bir mutluluk duyuyorum. Erzincan 1939 depremiyle insanların hafızasında yer etmiş bir şehir. Ancak biz, bu hafızayı yalnızca acılarla değil, bilimin rehberliğiyle geleceğe taşımak istiyoruz.” dedi.

Yurt içi ve yurt dışından bilim insanları Erzincan’da buluştu

Türkiye’de ilk kez düzenlenen sempozyuma, farklı üniversitelerden çok sayıda akademisyen katıldı. Özden, toplantının sadece ulusal değil, aynı zamanda uluslararası bir nitelik kazandığını belirterek şu bilgileri paylaştı:
“Biz bu organizasyonu yerel ve ulusal ölçekte planladık, ancak yurt dışından da değerli bilim insanları katıldı. Onlar için İngilizce bir oturum düzenledik. Hedefimiz, yer bilimleri alanında son teknolojileri, güncel gelişmeleri ve bilimsel yöntemleri paylaşmak. Hem birbirimizi eğitmek hem de bilgiye en hızlı şekilde ulaşmak istiyoruz.”

“Amacımız sadece depremi kaydetmek değil, etkisini anında çözümlemek”

Prof. Dr. Özden, enstitünün temel hedeflerinden birinin sadece deprem anını izlemek değil, depremin etkilerini anında analiz edebilmek olduğunu belirtti:

“Depremin hemen ardından hangi bölgede ne kadar sarsıntı yaşandığını belirleyebilirsek, anlık sarsıntı haritaları oluşturabiliriz. Bu haritalar, hangi binaların veya katların daha fazla hasar görebileceğini önceden gösterir. Böylece afet sonrasında müdahale ekipleri zaman kaybetmeden en kritik noktalara yönlendirilebilir.”

Bu kapsamda EBYÜ Deprem Teknolojileri Enstitüsü, Erzincan ve çevresine 10’a yakın sismik istasyon, şehir merkezine ise yaklaşık 15 yerel izleme istasyonu kuruyor. Bu sistemler sayesinde bölgedeki sismik hareketler anlık olarak takip edilip, olası depremlerden hemen sonra hasar dağılım analizleri yapılabilecek.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan güçlü yapı

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan Deprem Teknolojileri Enstitüsü’nün kısa sürede önemli bir akademik yapıya ulaştığını ifade eden Özden, “Birbirinden değerli öğretim üyelerinden oluşan bir kadromuz var. Tümü liyakat esasına göre seçildi. Üniversite yönetimi ve Sayın Rektörümüzün desteğiyle güçlü bir bütçe oluşturduk. Şu anda hem akademik hem teknik anlamda ülke çapında örnek gösterilebilecek bir altyapı kuruyoruz.” dedi.

“Erzincan, deprem araştırmalarında Türkiye’nin laboratuvarı olacak”

Enstitünün bir diğer büyük hedefinin Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı ile birlikte bölgesel bir laboratuvar merkezi kurmak olduğunu belirten Özden, “Bu laboratuvar sadece akademiye hizmet etmeyecek. Aynı zamanda ulusal ve uluslararası cihaz üreticilerine de test ve doğrulama hizmeti verebilecek düzeyde olacak. Yurtdışı firmalar tarafından onaylanmış, yüksek standartlara sahip bir merkez hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Bilimle güçlenen Erzincan”

Prof. Dr. Şevket Özden, sözlerini şöyle tamamladı:
“Erzincan, geçmişte büyük acılara sahne olmuş bir şehir. Ancak bugün aynı şehir, bilimin ışığında geleceğini yeniden inşa ediyor. Deprem Teknolojileri Enstitüsü olarak hedefimiz, yalnızca Erzincan’a değil, tüm Türkiye’ye örnek olacak bir deprem araştırma ve analiz merkezi oluşturmak.”