Erzincan

Erzincan tarihi bir sempozyuma hazırlanıyor!

Erzincan'da Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından 30- 31 Ekim 2025 tarihleri arasında Kureyşan Ocağı ve Âşık Davut Sularî Sempozyumu düzenlenecek.

Abone Ol
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ev sahipliğinde Âşık Davut Sularî’nin doğumunun 100. yılı dolayısıyla, Kureyşan Ocağı ve Âşık Davut Sularî Sempozyumu 30 Ekim 2025, saat 09.30’da Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde açılış programı düzenlenecek.
Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri Dr. İhsan Ünlü Kureyşan Ocağı ve Âşık Davut Sularî Sempozyumu hakkında açıklamalarda bulundu:
“Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Erzincan Valiliği ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi iş birliğiyle; Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan sempozyumda Kureyşan Ocağı geleneği ile Âşık Davut Sularî’nin müzik ve düşünce dünyası farklı yönleriyle ele alınacaktır. 30-31 Ekim 2025 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan sempozyuma Türkiye’nin farklı bölgelerinden 50’nin üzerinde akademisyenin yanı sıra bu konuda akademik çalışmalar yürüten, türküleri icra eden yazar, şair, sanatçı, bestekâr ve kanaat önderlerinin de katılması bekleniyor.
Sempozyuma “Âşık Davut Sulari’de Allah Tasavvuru” konulu bildirisiyle katılacak olan Diyanet İşleri Başkanlık Müşaviri Dr. İhsan Ünlü şunları söyledi:
“Bu sempozyumda Erzincan’ımızın çok önemli bir değerini, manevi büyüğünü; ülkemizin çok önemli âşıklarından biri olan Âşık Davut Sulari’yi konuşacağız. Sulari, gelenekli bir âşık olmanın yanında tevhidi esas alan güçlü bir Allah inancını tasavvufi/mistik açıdan savunanlardan biridir. Burada ele aldığımız hususlardan biri de tasavvufun ana konularından olan ilahi aşkın kişiyi Allah’a götüren mistik yoldur. Amacımız, Sulari’nin şiirleri üzerinden sûfi geleneğe dayalı Alevilik-Bektaşilik anlayışındaki Allah tasavvurunu ortaya koymaktır. Sulari, meşhur “Vardım Kırklar Kapısına” nefesinde Allah’a inandığını ve bu yolun bendesi olarak asla dönmeyeceğini şöyle dile getirir:
“Evel Allah ahir Allah
Dönemem estağfirullah
Bendeyem Allah eyvallah
İmanım amentü billah”
Aleviliği İslam dışı inançlara ve ideolojilere dayandırmak isteyenlere buradan şu söylenebilir; Alevilik bir İslam yorumudur. İdeolojiler ise dünya ve evreni materyalist bir yaklaşımla açıklar. Alevilik bir din yorumu olması itibariyle idealist felsefe içerisinde yer alır. Materyalist felsefe ise tüm inanç biçimlerini dışlar; bilim ve gerçek dışı bulur. Bu anlayışa göre Din, “toplumun afyonudur.” Oysa Alevilik-Bektaşilik İslam’ın tasavvufi/mistik bir yorumudur. Sulari, her şeyden önce Allah’a kulluk etmeyi, O’nun rızası için gönül yapmayı ve âlemde ne varsa hoş görmeyi öğütleyen bir gönül insanıdır.
“Tapacaksan Allah’a tap
Yapacaksan bir gönül yap
Her şey güzel çirkin yoktur
Âlemi hoş görmek sevap”
Bu vesileyle kendisini rahmet ve minnetle anıyorum.”