& Din, manevi bir yaptırım ile kendin bilmektir.
&Din hukuk mücadelesi vermektir.
& Din, bir işkence değildir.
&Din, ne sadece kabuktur yani şekildir.
&Ne de sadece özdür yani mahiyettir.
&Din, ruh ise şeriatbeden gibidir.
& Beden ölür, ruh ise bakidir.
&Nassın kati ve zanni olmak üzere iki alanı vardır.
&Nassı kati alanı, değişime kapalı alan olup bu alan insanlığın genel geçer evrensel değerleridir.
& Nassı zanni alanı ise içtihat alanıdır.
& İçtihat ise ilahi bir tekamüle akli istinbatın yolculuğudur.
& İçtihat vücuttaki kanın hareketi gibi nöronların heyecanın bereketidir.
& Taklit ise cansız nesne gibi oksijensiz yaşamanın bir tezahürüdür.
& Taklit karanlığından sabahın güneşinin doğmasını bekliyoruz.
&Öyle ki din yağmur ise; şeriat toprak gibidir.
& Din, sabittir; şeriat ise değişkendir.
&Desene din ve şeriat insan doğup ta insanca yaşama projesidir.
&Hayatta her şey tekamüle koşar.
& Hayatta her şey akar.
& Sosyal hayat bir nehir gibi akar.
&Sosyal hayatta insanlar, yasalar, şeriatlar, kavramlar doğar, yaşar ve ölürler.
& Din, ruh gibi ebedi ve bakidir.
& Tek din vardır. O da İslam'dır.
&Türkiye'nin birinci sorunu, dini anlama sorunudur.
& Şekil ve mana, araç ve amaç iyi anlaşılamazsa;
&Yaşarken kefen giymiş, çaresiz gençliğin vebalini alırsınız.
&Bugün eğitim artık bitme aşamasındadır.
& Desene yaz geldi.
& Ağaçlar meyvelere, arılar çiçeklere kondu.
& Çocuklarımızda arılar gibi bu yaz sıcağında yaygın eğitim olan camilere koşuyor.
&Ne kadar pedagojik eğitim veriyoruz bilemiyorum.
&İyilik yapalım derken kim bilir belki de çocuklarımızı dinden soğutuyoruz.
& Çocuklar, çocukluklarını bile yaşayamadılar.
&Pedagojiden uzak eğitimle, onların gönül dünyasını ve çocukluklarını ihmal mi ediyoruz.
&Tarlasında, hayvanat bahçesinde, oyun sahasında, balığında, yüzmesinde velhasıl hayatin içinde yaşarken çocuklarımızı eğitemedik.
& İlkokul ve ortaokullarda hala çocuklarımızı notlarla değerlendirdik.
& Çocuklar için bir sosyal hayat projesi de geliştiremedik.
& Bir vahiy projesi olan cami projesinin ilkelerini sosyal hayatımıza hakim kılamadık.
&Çocuklarımıza caminin haram bölgesinin sınırlarını ne çizebildik ne de öğretebildik.
& Haram bölgesi kültürünü verip dünyada sevgi cennetinin alt yapısını kuramadık.
&Bu haram bölgesi içerisinde, çocuklarımızın sosyal aktivitelerini yapabilecek, hayatı yaşarken öğrenebilecek, çocuk yetiştirme projesi üreterek sosyo-kültürel dünyalarını ihmal ettik.
& Caminin haram bölgesi içerisine teslim edilmesi gereken çocuklarımızı başıboş ve korunaksız bırakarak teknolojiye kurban verdik.
& Camilerin haram bölgesi içerisinde her türlü sosyal aktivitelerinin bulunduğu oyun ve eğlencelerle; yüzmesinden, sporuna, hayvanat bahçesinden; balık tutmaya kadar, hayatın her alanını kapsayacak mini bir sosyal hayat onlara kuramadık.
& Ezan okunduğunda, camisinin beş vakit namazında buluşacak genç neslin manevi kalkınmasını gerçekleştiremedik.
&Çocuklarımızı ve gençlerimizi hayata hazırlarken bu vahiy projesini hayatlarına hakim kılamadık.
& Çocuklarımızın manevi dünyasında yaban otlar büyüdü, gönül dünyalarını perişan ve yetim bıraktık.
&Hz. Muhammed'e dargın bir gençlik yetiştirdik.
&Sorumluluklarımızın ihmalinin vebalinden ne yüzle rabbimizin huzuruna çıkar, Peygamberimizin yüzüne bakarız bilemiyorum.
& Anne ve babalar bu projesiz sosyal hayatta çocuklarını hep kaybettiler.
& Teknolojik ürünlerle çocuklarımızı yaşayan ölü haline getirdik.
& Faturayı da çocuklarımıza kestik.
&Desene çocuklarımız çocukça hayatlarını yaşarken onları eğitemedik.
& Yaşarken eğiterek nöronlarını harekete geçiremedik.
& Belki de onları nefret ettirdik.
& Yapayım derken daha da mı yıktık bilemiyorum.
& Çocuklara, korkunç bir Allah tasavvuru verip korku kültürünü mü yaydık.
& Allahtan ve onun arzından paçasını kurtarmaya çalışan biri gibi çocuğa adeta nefret duygusunu mu yerleştirdik.
& Pedagoji ve psikolojiden uzak eğitimci ve eğitim yöntemi yaralarımıza derman olmadı.
& Lafızlarla süreleri ve İslam'ın şartlarını öğreterek dinini öğrettiğimizi sandık.
& Sevgi kültüründen nefret kültürüne belki de yol araladık.
&Tedavi edeceğini sandığımız ilaçlar dertlerimize çare olmadı.
& Dertlerimize derman da bulamadık.
&Çocuklarımıza papağan gibi bazı ezberleri öğrettik fakat pratikle buluşturup gayesini veremedik.
& İlkeleri verip pratikte uygulamasını yapamadık.
& Bu dertlerinize çözüm üretecek yeni bir felsefe-sosyoloji ortaya koyamadık.
& Dünyada değerlerini muhafaza edenler arasında 108. sırada yerimizi aldık.
& Desene portakalın kabuğunu yedik özünü attık.
& Cevizin kabuğunu yaktık özünü de attık.
&Nasların şekil ve mana, beden ve ruh ilişkisini kuramadık.
& Şekle takıldık, mahiyet ihmal ettik.
& Fiziğe önem verdik, kimyamızı ihmal ettik.
& Reçel yedik bal sandık.
& Bala şeker kattık bal diye sattık.
&İnsanları da meyveler gibi organik ve inorganik ayırdık.
& Meyve ve sebzeler gibi çocuklarımızın da adeta biyoteknolojiyle GDO' sunu bozduk.
&Sağlığımızı da dünyamızı da geleceğimizi de mahvettik.
& Dünyada mutluluğu, ahirete, gelecekte isehuzurumuzu kaybettik.
& Umarım bilim ve tecrübe öncülüğünde yeni MİLLİ EĞİTİM BAKANI bu temel hataları görür.
& Çiçekleri çiğnemeyiniz.
& Her bir çocuk dünyaya tertemiz gelir.
& Anne, baba ve devlete emanet edilir.
& Emanete hıyanetlik edilmişse suç kimindir.
& Her bir çocuğun fıtratı farklı farklıdır.
& Her bir çocuk fıtratına göre büyür.
& Zamanında çiçeklere su verilir.
& Zamanında çiçeklere su verebildik mi?
& Zamanında eğitim ve öğretim yapabildik mi?
& Herkesin bir zayıf tarafı, derman arayan özel bir derdi bulunabilir.
& Desene kışta gelip baharı özlemek bizimkisi.
& Hiçbir insan da kötü değildir.
& Hata, sadece kötülüğe düşende de değildir.
& Hata ve günahta paydaşların payı vardır.
& Kendi hatamızdan dolayı çiçekleri kırmayınız.
& Hiçbir insan isteyerek kötülük yapmak istemez.
& Kötülük onun yaşamında mutluluk kaynağı olmuştur.
& Günahkara değil günaha kızmalıyız.
& Onun günahında hepimizin payı vardır.
& Hani bir şarkıda der ya, tabip sen elleme yaramı.
& Beni bu hallere koyanı getir.
& Bu şarkı, bugün derbeder ve çilekeşin feryadıdır.
& Sevgiye teslim olan gönüllerin felaketini kim duydu...! Kim bildi...!
& Dertlere gark olmuş yüreklerin korunu kim anladı...! Kim duydu...!
& Baharda çocukların ve gençlerin saçlarına kar yağdığını kim gördü..!. Kim bildi...!
& Çocukları ve gençleri zamanında ve deminde eğitemedik.
& Allah'a ve Resulüne dargın ve yetim bir gençlik yetiştirdik.
&Desene beslenme, barınma, büyüme ve üreme hayatımızda hep sorun olmaya devam edeceğe benziyor.
& Dinle benden
'deftere kaleme gerek kalmadı. Ben seni gönlüme yazdım bir kere.'
'seni ölümün sevdim bir kere'
Saygılarımla.
Prof Dr Hadi SAĞLAM