Tarih boyunca müslüman hükümdarlar ve halklar Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere'ye hediyeler göndermişlerdir. Bunun en ileri örnekleri ise Osmanlı Dönemi'nde görülmüştür.
Medine-i Münevvere'ye vakfiyelik yaptığı bilinen ilk ve tek şehir ise Erzincan'dır.

Erzincan'ın Peygamber şehrine vakfiyelik yaptığı, 19. yüzyılda yaşamış Erzincanlı şair Fizâhî'nin beyitlerinde de yer almaktadır:

Erzurum sancağı Erzincan'danuz

Şol karye-i Cimin gülşendenüz

(Erzurum (vilayetinin), Erzincan sancağının, gül bahçesi (gibi olan) Cimin köyündeniz.)
Çün Medine vakfıdır dirler Cimin

Hor bakanlar olalar zir-ü zemin

(Medine vakfı olduğu için Cimin denmektedir, onu değersiz görenler yerin dibine geçsin.)

Medine Vakfiyesi Erzincan (3)

Erzincan'a ait Medine Vakfiyesi 16. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri'nde yer alan kayıtlarda Çadırcı Şeyh Ahmet Hamamı mukataa gelirlerinin Ravza-yı Mutahhara'nın hizmetinde kullanılmak üzere vakfedildiği belirtilmektedir.

Ayrıca şehir merkezinde bulunan bir dükkâna ait 400 akçelik mukataa gelirinin de vakfedildiği kayıtlarda yer alır.
Vâkıfı ise Cemaleddin Çelebi Veled-i Pir Mehmet Sipahi olup aynı zamanda tevliyet görevini de kendisi yürütmekteydi.
Vakfın zikredilen tek şartı tevliyetin Biz Cemaleddin Çelebi ve soyundan gelenler tarafından yürütülmesiydi.

Erzincan vakfiye gelirleri Gelingiras üzerinden Surre Defterleri'ne geçmiştir.

Surre: Her yil hac döneminden önce genellikle Mekke ve Medine halkına dağıtılmak için yollanan para, altın ve diğer eşyalardır. Çelebi Sultan Mehmed, Osmanlı döneminde "surre" gönderen ilk padişahtır.

Medine vakfiyeliği geleneği, Erzincanlıların Peygamber şehrine ve Ravza-yı Mutahhara'ya olan bağlılık ve muhabbetlerinin güzel bir hatırasıdır.

16–18 Ekim’de Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde düzenlenecek Uluslararası Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması Sempozyumunda, Medine'ye vakfiyelik yapan Erzincan da konuşulacak konular arasında yer alacak...

Muhabir: Haber Merkezi - SK