AKADEMİK YAZILAR

Ne Olur! Uzat Bana Cansuyumu!

Abone Ol

& Desene insanlar yaşarken doğalarına ihanet ettiler.

& Kendini ve başkalarını yaralayabiliyorlar.

& Seni yaralayanı sen de mi yaralayacaksın.

& Desene kısas yapacaksın öyle mi?

& Yaralayan mutlaka yaralanacaktır bilesiniz.

& Öyle ki ya bu dünyada ya da kefen giyende.

& Bırak seni yaralayan, sende dirilsin.

& Tabi ki doğasını hatırlayana kadar.

& Kim bilir. Kim anlar. Belki bürgün.

& Yaralanan insanlar, başkalarını da yaralarlar.

& Güya yaralarının acısını alırlar.

& Her yara aldığımızda başkasını yaralarsak, gezegenimiz yaşanmaz olur bilesiniz.

& Desene kötülüğe karşı kötülük, her kişinin karıdır.

& Kötülüğe karşı iyilik er kişinin karıdır.

& Buyurun! Er kişi niyetine. Er kişi niyetine! Heyhat!

& Ruhların selameti yolunda cihat eden Müslümanların sermayesi, karşısındakilere asla sövmek veya yermek gibi kirli dil kullanmamalıdır.

& Böyle kirli dil ve kirli vicdanlara hiçbir rahmet yağmaz.

& İslam'a en büyük zararı bu kirli dili kullananlar verirler.

& Müslüman insanların yaralarını saracağı yerde onlara yeni yaralar açarlar.

& Müslüman merhametli vicdanıyla sevgi dilini kullanmalı ve her dertlinin yanında olmalıdır.

& Gençliğe aşkın bir ideal gösterip ümit ve iman aşkıyla onları mutluluğa çağırmalıdır.

& Ya Rasulellah ! Sen gittin gideli kışta kaldık üşüyoruz.

& İnsanlar bakışlarını uzaklara çevirmişler.

& Uzaklardan cevap gelmeyince kendileri tevazu gösterip uzaklara gidiyorlar.

& Bugün sadece memleketim değil bütün insanlık ağlıyor.

& Kimi maddi, kimi manevi yaradan.

& Kimi çaresiz, kimi bin bir beladan.

& Sevdiğimiz insanlara bile sözümüz geçmiyorsa sevginin de bağışı yapılır mi demeyin.

& Her gün bir önceki günü arzulayan duyguların depremi tsunami yaratmışa benziyor.

& Desene musibet dalgaları kıyılarımızı dövdükçe dövüyor.

& Çaresiz mustazafların dertlerine derman bulmak söyle dursun yaraları hep kanıyor.

& Hani diyor ya Zübeyir bin Avvam toplum yaralarımızı mı gördü.

& Kim duydu..! Kim bildi..! Kim anladı..!

& Belki bir gün...! Heyhat...!

& Nöro ekonomistler insanların duygularını araştırmışlar.

& Sosyal ortam arkadaşları, şükretmek, inanca sarılmak, tatlı müzik, güzel doğa gibi pek çok mutluluk duygularının pazarına varmışlar.

& Bu pazardan ürün satın almakla dertlerine derman bulmuşlar.

& Öyle ki sevdiğine sıkıca sarılmanın bile, beynin mutluluk hormonunu daha fazla salgıladığını görmüşler.

& Desene şükretmek, inanmak, doğayı temaşa etmek oksıtosıon hormonu salgılatıyor.

& Bir hastanın sevdiği bedene sarılması, doğayı dinlemesi, sevdiği müzik ve arkadaşınla olmak oksıtosıon hormonunu artırır ve iyileşmesine imkan tanıyor.

& Desene ilgi bir enerji akımıdır.

& Bir şeye ilgi ve sevgi duymak onu besler, şarjını artırır.

& Çünkü bu hormonun salgılanması demek, bilim adamlarınca bağışıklık sistemini onardığı, acı ve ağrıyı unutturduğu, kan basıncını dengelediği, stresi azalttığını söylerler.

& Bu hormon, hem ruhunda ve zihninde hem de davranışlarda kaliteyi artırır.

& Desene insan yaralarını sararak, onları iyileştirmeli, daha sonra zihninde bu yaraları unutarak, zekasını geliştirip beynini güncellemelidir.

& Ne olur! Uzat bana CANSUYUMU! Saygılarımla.

Prof Dr Hadi SAĞLAM