Nefsini bir türlü tatmin edemez. Nefis, adı üstünde hep daha iyisini, daha nefisini arzular.
Nedense alttakine değil de üsttekine bakmayı tercih eder.
Ölümlü olduğunu bile bile doyumsuzluğa rağbet eder.
Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya abanır da yarın öleceğini aklının ucundan bile geçirmez.
Her gün gözünün önünde Allah’ın bir kulunun ahirete uğurlandığına şahit olur da yarın aynı şeyin kendi başına geleceğini düşünmek dahi istemez.
“Hemen şimdi burada” mantığıyla aceleye kapılıp dünyaya dalar.
Ebedi olanı uzak görür de ötelere hazırlığını erteler durur.
Ruhunun hangi sırlı dehlizlerde dolaştığını düşünmeden gözüyle gördüğüne, eliyle tuttuğuna inanmak ister.
Nicelerinin dünya denilen bu pencereden bakıp geçtiğini bilir de o da bakarken takılıp kalır.
Nice âşıkların maşuklarını bırakıp gittiklerini bildiği halde pervane misali aşk ateşine düşüverir.
Dünya malının dünyada kaldığını bile bile tamahkârca toplamaya devam eder.
Dünya denizinden içtikçe susuzluğunu dindirdiğini sanır da daha fazlasını içerek suya iştiyakını artırır.
Fani olduğunu unutarak dünyanın efsununa kapılır da yollarda kalır.
Bir anlamı da “düşüklük” olan dünyaya meylini verir de ondan daha yüksek ve baki olandan yüz çevirir.
Ayağının altında kalması gereken yeryüzünü başının üstüne çıkarır da ağrımayan başını ağrıtır.
Yunus’un deyimiyle, dünyayı dert edinir dünya kadar derde duçar olur.
Dünyanın hızına ve hazzına esir olur da ahireti için “olsa da olur, olmasa da” rehavetine kapılıp kaybedenlerden olur.
Ne kadar büyüse de içindeki mal sevgisi ve uzun yaşama emelinin de büyümesine engel olamaz.
Hâsılı, ne kadar uzun yaşasa da çok az yaşamış gibi geçmişe hayıflanır durur.
Ne diyordu şair; Ne kadar uzun yaşarsan yaşa, ne kadar çabalarsan çabala, insan boşuna uğraşır tamamlamak için...
Yarım kalmışlıklarınla göçersin bu dünyadan.
Geride bıraktığın nice güzel insanlar...
Son kez sarılıp helalleşemediğin sevdiklerin...
Gurur meselesi yüzünden söylemek isteyip de söyleyemediklerin, yapmak isteyip de yapamadıkların...
“Ah” ların, “Vah”ların, “Keşke”lerin...
Hiçbir zaman gerçekleşmeyen hayallerin ve ideallerin...
“Ah şu nefis! Ne seninle ne de sensiz.”